HORLAMA VE UYKUDA NEFESSİZ KALMA (APNE)

Horlama, uyku apnesi hastalığının önemli bulgularından biridir ve bu nedenle sıklıkla birlikte anılmaktadırlar. Ancak bu iki durum birbirleriyle karıştırılmamalıdır. Şöyle ki horlayan her hasta uyku apnesi hastası olmadığı gibi her apne hastası da horlamaz.
Horlama solunum sırasında boğazdaki bazı yapıların titreşmesiyle ortaya çıkar. İki şekilde görülebilir.

Bir de uyku pozisyonuyla ortaya çıkan horlamalar vardır. Yan yatarken problem olamayan hastada sırt üstü pozisyonda horlaması gibi.

Hasta horladığını farkında değildir. Çoğunlukla eş, çocuklar hatta komşularından bu durumu öğrenir.  Aralıklı horlamalarda tedavi, horlamaya neden olabilecek durumlardan kaçınma iken, yatış pozisyonunun düzenlenmesiyle birçok horlama engellenebilir.

Devamlı horlamalarda horlamanın nedenini ve kaynağını tespit temek gereklidir. Bunun için endoskopik bakıyı da içeren tam bir fizik muayene yapılmalıdır. Bazı durumlarda uyku endoskopisi denilen ek bir muayene yöntemi gerekebilir. Horlamaya sebep olan durum veya durumlar tespit edildikten sonra tedavi yöntemleri planlanmalıdır. Tedavide,

İyi bir değerlendirme ve uygun tedavi yöntemleriyle, horlamanın tedavisi mümkün olan bir problem olduğu unutulmamalıdır. Horlayan hastaların büyük bir kısmında, ilk iki tedavi yöntemi yeterli olmazken, bu yöntemler cerrahi tedaviyi desteklemek amacıyla kullanılmaktadır.

Uykuda solunum durma hastalığı (tıkayıcı uyku apnesi) ise çok daha ciddi bir durumdur. Uykuda solunum durur ve buna bağlı olarak vücut oksijensiz kalır. Vücuttaki tüm organlar bu durumdan etkilenir ve bu durum uzun süre devam ederse organlarda kalıcı hasarlar oluşmaya başlar. Apne hastalarında oluşabilecek diğer problemler:

Bu hastalar horlarlar (sadece yarısı) ve vücudun dinlenememesine bağlı olarak gün boyu yorgunluk hissederler ve uyumaya meyillidirler. Ne önemli bulgusu hastanın eşi veya aynı evi paylaştığı kişiler tarafından gözlenen ağız ve burun solunumunun belli bir süre durmasıdır. Bunlar dışında sosyal kişilik bozuklukları olan, zor anlayan ve çevresel uyumsuzluk yaşayan kişilerde apneden şüphelenmek gerekir. Ayrıca sebepsiz baş ağrıları olan, gece idrara sık kalkan ve idrar kaçıran, aşırı gece terlemeleri olan kişilerde de bu hastalık sorgulanmalıdır.

Bu hastalar KBB uzmanı tarafından endoskopik muayeneyi de içeren kapsamlı bir muayeneye tabi tutulmalıdır. Bazı durumlarda uyku endoskopisi yapılabilir. Şüpheli olgular uyku testlerine (polisomnografi) tabi tutulmalıdır. Test sonucuna göre tedavi planlanmalıdır. Tıkayıcı uyku apnesi (Obstructive Sleep Apnea) tanısı konulan hastalarda kullanılan tedavi seçenekleri:

Apnenin şiddetine ve tıkanmaya yol açan patolojiye göre bu seçeneklerin biri veya birden fazlası kullanılabilir. Tıkayıcı uyku apnesi hastalığında tedavinin erken dönemde başlaması oldukça önemlidir. Aksi takdirde organlarda oluşacak hasarın geri döndürülmesi mümkün değildir.